MEZUN OLMAK MI(!)

“Mezun oluuuyooorum” diye bağırsam tüm sektörlere duyarlar mı beni? Ama şimdi de sesimi sinek vızıltısı sanmaya başladım, anlayacağınız durum o kadar vahim. Ülkemin bu anlamda güneşi batıdan doğuyor ne yazıkki.Güneşin yakıcılığı da ayrı bir dert çünkü dayanıklı olanlar tutunabiliyor batının dallarına. Gençlik adına konuşuyorum, tek cümleyle hem de: “KORKUYORUM” İletişim fakültesi gazetecilik öğrencilerinden mezun olanların yüzde 60, yok yok yüzde 85’i mesleklerini yapmayı düşünmüyor. Memuriyet, memuriyet ve yine memuriyet seçeneklerinden birine vakıf olabilmek için harıl harıl KPSS çalışıyorlar. Zaten bir kısmı mesleğinden yakınarak okudu. Ben de gazetecilik son sınıf öğrencisi olarak aynı kazanda kaynamaya başladım. Suyumuz ısındı ve üç ay sonra kaynamış sudan çıkmış balıklar olarak çırpınmaya başlayacağız. Ben mesleğini yapmak isteyen dilimden biri olarak, derin bir “ahh” çekiyorum. Ayda 600 TL’ye çalışıp, gece gündüz yorulup, ıı ıı cümlenin sonu gelmiyor çünkü para burada bitti. ALES’e girip yüksek lisans ÖĞRENCİsi olayım diyordum ama o da dikenli yol. Hani araştırmacı gazeteciliğin yollarını böyle aşındırırım dedim ama ilk 20 kişide bunu düşünüyor. Ve agno düşünmeden okuyan biri olarak tutuşan eteklerimi üflüyorum. Amma velakin bu yangın benim küçük”hüf’lerimle” biteceğe benzemiyor. Bir de öğretmenlik balı çaldılar ağzımıza. Stajyer öğretmenlikle doyuruyoruz karnımızı da, “da”sı var bile diyemiyorum. Umut işsizin işidir diyeceğim, artık o da kesmiyor. Geçen üç yılla doldu bu tesellinin miladı. Şimdi lise son öğrencilerine sesleniyorum:




"Eyy dershane gençliği,
İyi çalışın bırakın idealleri bakın hangi mesleğin var imkan-ı işi,
Son sınıfa bırakmayın toplayın tası, tarağı
Şimdiden düşünün oturacağınız masayı
Birde öğrencilik başkadır, çıkarın çıkarabildiğiniz kadar tadını…"